2018 TİKA Tecrübe Paylaşımı Programı çerçevesinde ODTÜ MEBİVA adına gönüllü elçilerimizin ülke notları:
KARADAĞ
Huzeyfe Hintoğlu, ODTÜ EE Öğrencisi
Karadağ’a ilk adımımızı attığımızda bizi sıcak bir karşılama bekliyordu. Tika görevlileri bizleri havaalanında karşılayıp ilk önce Tika ofisine ziyarete götürdüler. Kahvaltı ve sohbet sonrası Tika’nın faaliyetleri ve bizlerden beklentilerini anlattılar. Daha sonra kalacağımız otele geçtik ve program başladı.
İlk gün Podgorica Tuzi’de bulunan Fatih Sultan Mehmed Medresesi ziyareti gerçekleştirildi. Daha sonra yine Tuzi’de bulunan Nizam Camii’ne geçtik. Buranın hikâyesi bizi derinden etkiledi. Nizam Cami’de bulunan Osmanlı Şehitliği ve onun hikâyesi orada bulunan yerel halk tarafından aktarıldı. Akşam namazından sonra Tuzi’deki insanların Osmanlı özlemi ve Türkiye’ye olan umut dolu bakışları ve beklentilerini aktarmaları tüm katılımcıları derinden etkiledi. Bundan sonraki 3 gün otelde Türkiye-Karadağ ilişkilerinin tarihi boyutundan başlayarak günümüze kadar olan durumu panellerde tartışıldı. Tarih ve uluslararası ilişkilerde yetkin Karadağlı insanlar panele konuşmacı olarak davet edilmişti. Böylece Karadağ tarihini yerel insanlardan dinleme fırsatı bulduk. Paneller arasında ve akşamları Podgorica şehrinde kısa geziler düzenlendi. Şehri yakından tanıma fırsatı bulduk. Her akşam da Tika paydaşlarını ziyaret ettik. Türkiye Karadağ Büyükelçiliği, Yunus Emre Enstitüsü ve Karadağ Türkiye Mezunları Derneği ziyaretleri gibi. Programın devamında Bar ve Ulçin şehirlerine gezi düzenlendi. Bu gezideki amaç Tika’nın Karadağ’da yaptığı ve yapmakta devam ettiği restorasyonlar hakkında bilgi edinildi. Hamamlar ve Camiiler başta olmak üzere Tika’nın yenileme çalışmalarındaki izlediği yol ve profesyonel restorasyon mimarlığı hakkında bilgi edinildi. Devam eden günde Osmanlı zamanında başkent olan Çetinje’ye geçildi. Burada bulunan Lovcen Milli Parkı’na çıkılarak Karadağ’ın ortasında bulunan zirve noktalarından birinde tüm ülkeyi yukarıdan izleme fırsatımız oldu. Dönüşte Çetinje ziyareti yapıldı ve Podgorica’ya dönüldü. Ertesi gün Podgorica’da bulunan Dinoşa İlkokulu’nda tadilat ve çevre düzenlemesi faaliyetleri yapıldı. Tüm gönüllüler var gücüyle destek olmaya çalıştı. Bu etkinlikten sonra Sancak Bölgesi’nde bulunan Rozaje kentine geçildi. Amacımız Rozaje’de Tika’nın yürüttüğü sera faaliyetlerini görmek ve oradaki halkla iletişime geçilmesiydi. Burası halkın çoğunluğunun Müslüman olduğu ve Osmanlı izinin çok derinden hissedildiği bir şehir. İlk gece Kosovalı Türk ve Müslüman Birliği’nden ve Rozaje İslam Birliği’nden insanlar bizleri karşılamak adına oradaydılar. Bizim kültürümüz olan halk türkülerimizi Kosovalı Türklerden bağlama eşliğinde dinlemek eşsiz bir deneyimdi.
Ertesi sabah sera faaliyetlerini yakından görmek ve destek olmak için yola koyulduk. Halkın Osmanlı ve Türkiye’ye olan ilgisi ve muhabbeti derinden hissediliyordu. Orada bulunan Sultan 2. Murad Cami’nde çevre düzenlemesi faaliyetleri yapıldı. Hemen caminin altında bulunan anasınıfı öğrencilerine çeşitli hediyeler verildi. Bu güzel duyguların ardından Rozaje’deki Hajla Dağı’na izcilik faaliyetleri için geçildi. Burada amaç Karadağ’ın doğal güzelliklerini yakından görmek ve Karadağlı izci üniversiteli gençlerle kaynaşmayı sağlamaktı. Nitekim unutulmaz geçen bir yolculuk ve seyahat sonrası Podgorica’ya dönüldü. Kamp değerlendirmesi ve vedalaşmanın ardından program bitirilmiş oldu.
Bu programın bana en çok kattığı Balkanların Osmanlı’ya ne kadar özlem duyduğu ve biz Türkiye olarak onlara bu özlemin giderilmesi yolunda faaliyetler sürdürmekte kararlı olmamız gerektiği fikridir. Bizim Türkiye olarak güçlü olmamız oradaki insanların refah seviyelerinin, yaşam kalitelerinin ve özgürlüklerinin artacak olması anlamına geliyor. Ülkemizdeki tüm insanların Balkanları gezmesi ve oranın tarihinden itibaren neler yaşadığını görmesi çok büyük önem arz ediyor. Bana bu deneyimi yaşattığı için Tika ve ODTÜ Mebiva’ya çok teşekkür ediyorum. Devam etmesini umduğum nice programlarda beraber olmak dileğiyle.